YAŞAM - SEYAHAT

Yeni trend: Tek başına tatil

Eskiden birçoğumuzun cesaret edemediği tek başına tatile gitme fikri son zamanların yeni trendi. Bu tatilde tüm kararlar sizin, bütçenizi ve görmek istediğiniz yerleri siz ayarlayacaksınız. Hem kendinizi hem de dünyayı keşfetmek için bir fırsat. Bakalım Özge Vural nereleri keşfetmeye çağırıyor sizi?

Yeni trend: Tek başına tatil

Vitrin tasarımı eğitimi için gittiğim bu şehir, ziyaret ettiğim şehirler arasında Floransa’yı görene kadar ilk favorimdi. Kuzeyin Venedik’i olarak bilinen bu şehirde mutlaka görmeniz gereken yerler Rembrant Meydanı, Van Gogh ve Madame Tussuad müzesi, Anne Frank’ın evi… Orta Çağ'dan kalma büyülü bir şehir olan Amsterdam'da kendinizi bu gezegene ait hissetmeyebilirsiniz.

Yeni trend: Tek başına tatil

Benim için tam anlamıyla açık hava müzesi olan bu şehir, bilindiği gibi Rönesans’ın doğum yeri olarak adlandırılıyor. Roma’dan trenle günü birliğine geçtiğim bu şehir için asla bir gün yeterli değil. Botticelli, Michelangelo ve Leonardo da Vinci gibi isimlerinde etkileriyle her bir karışını gezmek isteyeceğiniz bu şehrin merkezi Unesco tarafından dünya mirası listesinde. Ayrıca Giotto’nun Çan Kulesini, Aziz Giovanni Vaftizhanesi, Floransa Katedralini, Eski köprüyü ve Boboli bahçelerini dolaşmadan gelmeyin.

Yeni trend: Tek başına tatil

Renklerle aranız iyiyse size kızılın, mavinin ve yeşilin tüm tonlarını bir arada görebileceğiniz bir şehir vaat ediyorum. Mimarisi kadar, renkli insanları ile de dikkat çeken Marakeş sokaklarında adım başı, bir falcıya ya da sokak tiyatrocularına rastlamanız mümkün. Atlas dağlarının muhteşem manzarasını izleyebileceğiniz Manera bahçelerini görmeden gelmeyin.


 

Yeni trend: Tek başına tatil

Ablamın Mykonos’tan getirdiği bir kar küresiyle, kar küresi koleksiyonu  yapmaya başladığım bu şehir mavi ve beyazın en güzel buluşmasını ispatlıyor gibi. Yel değirmenleri, enfes yemekleri ve çılgına döneceğiniz küçük butikleri ile bence Yunan adalarından en güzeli.


 

Yeni trend: Tek başına tatil

Flamenko ateşi sizi çağırıyor.  Bol baharatlı mutfağı, Guiness rekorlar kitabına giren tek parça köprüsü ve şehrin ortasından geçen romantik nehri ile Sevilla gerçekten şaşırtıcı bir yer. Flamenko ruhunun tarihini yansıtan Museo del Baile Flamenco’yu mutlaka ziyaret edin. Unutmadan,  aynı zamanda operanın ilham perisi Sevilla, Bizet’in ‘Carmen’i, Mozart’ın ‘Figaro’nun Düğünü’ dahil 100’ü aşkın operaya ruh vermiş büyüleyici bu şehre bir şans verin derim.

Yeni trend: Tek başına tatil
Önceki ve Sonraki
Haberler