ARA
Çatlaklar cildin aşırı gerilmesi sonucunda, derideki elastik dokuda oluşan yırtıklardır aslında. Cilt, deri altındaki kas, kemik, yağ dokusu gibi diğer yapıların büyüme hızına yetişemez ve yeterli miktarda esneyemeyince de doku hasarlanır. İlk oluştuğu sırada kırmızı ile mor arası bir renkte olan kalın veya ince olabilen bu çizgiler, zamanla eskidikçe sedefimsi beyaz bir renk alırlar. En çok karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna vücut alanlarının hızlı büyüdüğü, şekillendiği veya aşırı kilo değişimleri neden oluyor. Örneğin, Ergenlik döneminde boyun uzaması, vücudun kadınsı şeklini alması sırasında memelerde, basen ve kalça bölgesinde oluşurken, gebelik döneminde daha çok karın bölgesinde ortaya çıkarlar.
Çatlak oluşumunda birçok faktör etkilidir. Genetik olarak şanslı olan bazı kadınlarda hayatının hiçbir döneminde bir tane bile çatlak oluşmazken, bazı şanssız kadınlarda 4-5 kilogramlık kilo değişimlerinde bile çatlaklar oluşabiliyor. Genel olarak açık tenli ve kuru ciltli kadınlar çatlamaya daha eğilimli oluyorlar.
Ne yazık ki, günümüzde halen oluşmuş çatlakları tamamen sıfırlayıp yok eden mucize bir tedavi yok. En güzel çatlak, henüz oluşmamış çatlaktır, yani çatlaklar oluşmadan, çeşitli önlemlerle, ısrarlı bir bakımla engellemek gerek. Özellikle riskli dönemlerde, olası çatlakları önlemek için alınabilecek küçük önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
· Bol bol su için; nemli bir cilt daha kolay esneyecektir.
· Spor yapın; vücudunuzun esneme kapasitesini artırın.
· Sağlıklı beslenin; A, C, E vitamini ve omega 3’den zengin gıdaları öğünlerinizden eksik etmeyin.
· Cildinizi mutlaka nemlendirin; duştan sonra kullanılan yağlar ve günlük nemlendirici kremler cildin esneme kapasitesini artıracaktır.
· Hızlı ve yoğun kilo alıp vermemeye çalışın.
· Hamilelik döneminde iyi bir çatlak önleyici krem kullanın.
Başka tedavi yöntemleri de var
Ne yaparsak yapalım, tüm önlemlere rağmen bazen çatlaklar engellenemeyebiliyor. Oluşmuş çatlakları azaltmak, görünümlerini daha iyi bir hale getirebilmek için çeşitli tedavi seçenekleri mevcut. Çatlak tedavisinde günümüzde en sık tercih edilen yöntemler mikroiğneleme ve fraksiyonel lazer uygulamalarıdır. Mikroiğneleme tedavisinde, milimetrik iğneler yardımıyla deride 1 santimetre karelik alanda 250-300 adet mikrokanal açılır. İşlem sırasında deriye sürülen çeşitli vitaminler, büyüme faktörleri, peptid ve kök hücre ekstreleri açılan bu mikrokanallardan geçerek deri altına ulaşır. Her bir iğne ucunun ciltte yarattığı uyarı ve uygulanan solüsyonlar sayesinde doku yenilenmesi ve kollajen üretimi sağlanmaya çalışılır. Tüm cilt tiplerine, her mevsimde yapılabilen bu yöntem 2-3 hafta aralıklarla 6-10 kez tekrarlanabilir.Deri çatlaklarının tedavisinde en yeni ve etkili yöntemlerden biri olan fraksiyonel lazer tedavisinde, çatlak alanlarında mikroskopik yaralar oluşur ve bu alanlarda yeni kollajen ve deri oluşumu meydana gelir. Eski olanlar dahil, tüm deri çatlaklarında 6 hafta arayla uygulanabilen bu tedaviyle yüzde 50’nin üzerinde yanıt alınabilir.
