YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Utangaç bir çocuğun okula katılımına yardımcı olma yolları

Utangaç çocuklar, daha dışa dönük akranlarıyla aynı şekilde okul deneyimi yaşamayabilir. Ancak bu, utangaç bir çocuğun okulda başarılı olamayacağı anlamına gelmez. Çocuğunuzun utangaçlığını doğal bir özellik olarak kabul edip onun kendine güven kazanmasını ve düşüncelerini paylaşmasını destekleyecek yollar bulabilirsiniz. İşte bunun için bazı stratejiler…

profil
Günseli Erşengün
16.01.2025
Utangaç bir çocuğun okula katılımına yardımcı olma yolları

Bir çocuğun şu anda utangaç olması, her zaman böyle olacağı anlamına gelmez. Utangaçlık, belirli durumlarda ortaya çıkabilir ve zamanla değişebilir. Utangaçlık doğal bir durumdur ve değiştirilmesi gereken bir sorun olarak görülmemelidir. Bunun yerine, çocuğunuzun okulda başarılı olmasına yardımcı olacak yollar arayın.

Öğretmen ve okul personeliyle iletişim kurarak çocuğunuzun davranışlarını anlamaya çalışın. Çocuğunuzun evde hangi aktiviteleri sevdiğini not edin, okulda zorlandığı veya hoşlanmadığı aktiviteleri belirlemek için notlarınızı karşılaştırın. Öğretmenle birlikte bir plan yaparak sınıf ortamını çocuğunuz için daha rahat ve ilgi çekici hale getirebilirsiniz.


Çocuğunuzun sevdiği şeyleri okul ortamına dahil etmeyi düşünebilirsiniz. Örneğin, böceklere meraklı bir çocuğun böcek koleksiyonunu sınıfla paylaşmasına olanak sağlayabilirsiniz. Bu, onun sunum yapma veya soruları yanıtlaması için bir fırsat yaratabilir. Çocuğunuz hemen konuşmasa bile, sevdiği şeylerin sınıfta bulunması utangaçlığını azaltabilir ve aidiyet duygusu hissetmesini sağlayabilir.

Çocuğunuzun sınıfını ziyaret ederek, okul ortamında kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı olabilirsiniz. Sınıfta arkadaşlarına bir kitap okumak, öğle yemeğine katılmak veya bir geziye refakat etmek gibi aktivitelerle çocuğunuzla iletişim kurabilir ve ortamı gözlemleyebilirsiniz.


Çocuğunuzun okul aktivitelerine katılmakta isteksiz olmasının nedenini anlamaya çalışın. Bu, aktivitelerin çok kolay veya çok zor olmasıyla ilgili olabilir. Öğretmenle birlikte çalışarak, çocuğunuzu uygun şekilde zorlamanın yollarını bulun. Yaşına uygun olarak, çocuğunuzu bu tartışmalara dahil etmeyi de düşünebilirsiniz.

Çocuğunuz bazı şeyleri yapamayacağı endişesiyle okulda utangaç davranıyor olabilir. Evde birlikte pratik yaparak çocuğunuza destek olun. Resim yapma, sunum hazırlama veya hikaye yazma gibi aktivitelerde çocuğunuzu teşvik edin. Ancak baskı yapmamaya özen gösterin; amaç, çocuğunuzun özgüvenini geliştirmek olmalıdır.


Çocuğunuzun yalnızca zorlandığı alanlara değil, aynı zamanda başarılarına da odaklanın. Spor yapmak, bir enstrüman çalmayı öğrenmek veya toplum hizmeti projelerine katılmak gibi başarıları kutlayarak çocuğunuzun kendine güvenini artırabilirsiniz.

Evde ‘okul’u canlandırarak çocuğunuzun sınıfta bulunmayı daha az tehdit edici bulmasını sağlayabilirsiniz. Peluş hayvanlarla dolu bir sınıf kurarak çocuğunuzun sınıfın akışını yönlendirmesine izin verin. Bu oyun sırasında, çocuğunuzun okul korkularını anlamak için sorular sorabilirsiniz. Daha büyük çocuklar için, onlardan okulda öğrendikleri bir şeyi size veya kardeşlerine öğretmelerini isteyebilirsiniz.


Çocuğunuzun açık sözlü olması için baskı yapmak yerine, onun güçlü yönlerini ve zekasını paylaşmasını teşvik edin. Sınıfta yer almanın farklı yollarını tartışın; bir arkadaşla konuşmak, yazı veya çizim kullanmak, küçük bir grupla tartışmak veya tüm sınıfla paylaşmak gibi. Çocuğunuzun okula katılımının farklı yollarını bulması, korkularını azaltabilir ve öğrenmeyi daha keyifli bir deneyim haline getirebilir.

Çocuğunuz, sınıfta bir soruya yanlış cevap verdiği için üzgün olabilir. Herkesin kendisine güldüğünü, bu olayın unutulmayacağını ve sürekli alay konusu olacağını düşünebilir. Bu durum çocuklar için oldukça kaygı verici olabilir, çünkü çoğu çocuk, çevresindekilerin her zaman kendisini izlediğini ve değerlendirdiğini düşünür. Bu merkezci düşünce, kaygıyı artırır. Ancak çocuğunuzun olaylara bakış açısını değiştirerek bu kaygıyı azaltabilirsiniz.


Kendi yaşadığınız benzer durumları paylaşarak, çocuğunuzun hissettiği utancı normalleştirebilirsiniz. Örneğin, ‘Ben de bir keresinde çok yanlış bir cevap vermiştim, herkes gülmüştü ama şimdi o olayı komik bir anı olarak hatırlıyorum’ gibi bir açıklama yapmak çocuğunuzu rahatlatabilir. Bu, çocuğunuzun olayı kişisel bir başarısızlık olarak görmesini engeller ve hayatın bu tür hatalarla dolu olduğunu anlamasına yardımcı olur.

Çocuğunuzun duygularını paylaşmasına alan tanıyın. Sorular sorarak onu konuşmaya teşvik edebilirsiniz, ancak konuşmak istemediği durumlarda baskı yapmayın. Çocuğunuzun sınırlarına saygı göstermek, duygusal güvenliğini korumak açısından çok önemlidir. Zamanla, kendini rahat hissettiğinde bu konuyu tekrar açabilir. Bu stratejiler, çocuğunuzun olumsuz deneyimlerle başa çıkmasına yardımcı olur ve öz güvenini artırır. Önemli olan, hata yapmanın ve bazen yanlış anlaşılmanın yaşamın doğal bir parçası olduğunu öğretmektir. 


Utangaçlık genellikle ciddi bir sorun değildir, ancak bazı durumlarda çocuğun sosyal yaşantısını etkileyebilir. Çocuğunuzun aşağıdaki belirtileri göstermesi durumunda bir uzmana başvurmayı düşünün:

  • Okul öncesinde veya okul sırasında düzenli olarak ağlama veya öfke nöbetleri geçirirse
  • Çok az göz teması kurar ve belirgin bir şekilde içine kapanık olursa
  • Şiddet içeren davranışlarda bulunur, diğer çocuklara veya öğretmenlere zarar verirse

Eğer çocuğunuzun utangaçlığı günlük yaşamını etkiliyorsa, bir çocuk doktoruyla veya okul psikoloğuyla görüşerek destek alabilirsiniz. Çocuğunuzun gelişimini desteklemek ve sosyal becerilerini güçlendirmek, gelecekte daha özgüvenli bir birey olmasına yardımcı olacaktır.

Çocuğunuza, aynı durumla başkalarının karşılaştığı anları hatırlatmak işe yarayabilir. Şöyle sorular sorabilirsiniz:

  • Sınıfta daha önce komik yanıtlar veren başka arkadaşların oldu mu?
  • Başka biri yanlış cevap verdiğinde sen ne yapmıştın?
  • O olaydan sonra siz bu durumu ne kadar hatırladınız?

Bu sorular, çocuğunuzun olaylara daha geniş bir perspektiften bakmasını sağlar. Zamanla, bu tür olayların herkesin başına gelebileceğini ve genellikle kısa sürede unutulacağını fark edebilir.


Bu dönemde çocuklar sosyal becerileri öğrenmeye ve okul ortamına uyum sağlamaya başlar.

Tavsiyeler

Paralel oyunları teşvik edin: Utangaç çocuklar doğrudan etkileşim yerine, diğer çocuklarla yan yana oynayarak sosyal becerilerini geliştirebilir. Bu, sosyal bağlantılar kurmanın erken bir aşamasıdır.

Yavaş geçişler sağlayın: Çocuğunuz yeni bir ortama veya aktiviteye girerken zaman tanıyın. Örneğin, ilk gün öğretmenle kısa bir tanışma yapabilirsiniz.

Küçük gruplar oluşturun: Çocuğunuzun bir veya iki arkadaşla küçük gruplarda oynamasına fırsat tanıyın. Kalabalık bir grup yerine küçük bir grupla etkileşim, daha az bunaltıcı olur.

Basit sosyal senaryoları uygulayın: ‘Merhaba’ deme ya da teşekkür etme gibi davranışları evde canlandırarak çocuğunuzun sosyal durumlara hazırlanmasını sağlayabilirsiniz.

Bu yaş grubu, sosyal bağların derinleştiği ve akademik beklentilerin arttığı bir dönemdir.

Tavsiyeler

Hobilerini destekleyin: Çocuğunuzun ilgi alanlarını keşfetmesine yardımcı olun. Müzik, sanat veya spor gibi etkinlikler, çocuğun kendini ifade etmesi için güvenli bir alan sunar.

Gruplara katılımı teşvik edin: Çocuğunuzun izci kulübü, spor takımı veya sanat dersleri gibi yapılandırılmış sosyal gruplara katılmasını önerin. Bu, sosyalleşmeyi destekler.

Başarıları öne çıkarın: Küçük başarılarını bile kutlayarak çocuğunuzun özgüvenini artırın. Bir proje sunumu yapmayı ya da sınıfta bir soruya cevap vermeyi teşvik edebilirsiniz.

Öğretmenle iş birliği yapın: Çocuğunuzun sınıfta daha rahat hissetmesi için öğretmeniyle bireysel bir plan oluşturabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun bir arkadaşla birlikte çalışması veya küçük gruplarda yer alması sağlanabilir.


Önceki ve Sonraki
Haberler