Eskiden şimdiki gibi böyle yüzlerce mekan olmadığından, açılan restoranlar ve kafeler, önümüze öyle menüler koyardı ki; Türk mutfağından, dünya mutfağına onlarca çeşit içerisinden bir türlü seçemezdik ne yiyeceğimizi. Her şeyi lezzetli olan bir mekan yaratmak imkansızı başarmakla eşdeğer sayılırdı. (ki yıllar önce bunu başarabilen işletmeler şimdi bilmem kaçıncı senesini kutluyor.) Burger için bir yere, iyi pizza için başka bir yere giderdik. Günümüzde ise işin rengi değişti. Artık herkes en iyi yaptığı şeyi satmanın peşinde. Biz de daha butik ve kaliteli hizmet aldığımıza inanarak kuru fasulyeyi kuru fasulyecide, tatlıyı patisseriede, eti steakhouseda, burgeri burgercide yiyoruz. Doğrusu da bu değil mi zaten?
Ekranlardan tanıdığımız, Jeofizik Mühendisliği’ni bitirmiş ama mezun olan her 10 mühendisten 9’u gibi mesleğini yapmayıp, kendini mutfağa atmış Yağız İzgül’de bu yolun doğruluğuna inanmış ki bundan bir süre önce Etiler Armutlu’da 4-5 masalı butik bir burgerci açmış. Adını da Burger Project koymuş. Aslında paket servis amacı güden mekanın kapıdan içeriye giren müşterisi de oldukça fazla…
Tam 7 tane burger deneyimledim Burger Project’te. Yanlış duymadınız. Bu zaten benim hep yaptığım bir şey. Gittiğim yerlerde en az 7-8 çeşit yemek yerim ki en iyisini size tavsiye edebileyim. Sonuçta yiyerek güzelleştiğimi daha önceki yazılarımda defalarca belirttim sizlere. Neyse.
Burger Project’te köfteler 140 gram olarak hazırlanıyor. Ne derecede pişirilmesi istendiği size soruluyor ki tavsiyem her zaman orta derecedir. “Ay bu çiğ”, ya da “ay bu pişmemiş” klişelerini rica ediyorum bir kenara bırakın. Önyargılarınızdan arının ve lezzetin, daha doğrusu etin o sulu sulu halinin tadını çıkarın.
Hamburger, cheeseburger ve 3’lü mini burger klasiklerinden hiç bahsetmeyeceğim çünkü mekanın “Projects” adı altında topladığı fazla şahane ürün eşleştirmeli burgerleri var. Pastırmalı ve acı soslu Project Turco, chimichurri soslu ve kırmızı soğanlı Project Argentina, acı soslu, haydarili ve ev yapımı patlıcan ezmeli Project Meze ve balzamik soslu, mozarellalı, domatesli ve yaprak fesleğenli Project Italiano bunlardan birkaçı. Favorilerin hangileri kardeşim, bize onlardan haber ver derseniz; krem rokfor, mantar sote, taze kaşar ve pekmezle sote edilmiş karamelize soğandan oluşan Project Argentina ve dana füme,wasabi, kırmızı soğan ve turşudan meydana gelen Project Tokyo’ya aşık olduğumu ve en ciddi tavsiyelerim olduğunu söyleyebilirim sizlere. Hiç bitmesinler istedim, o derece! Avokadolu ve jalepenolu Project Mexico’da yine uyumu iyi burgerlerden bir diğeriydi.
Burgerler dışında salatalar, sandviçler ve sosisli, köfteli spesiyaller de servis eden mekanın trüflü patates kızartmasını da ayrıca tavsiye ederim size. Klasik ya da kepekli olarak seçebildiğiniz ekmeklerin üzerine damgaladıkları logoları da marka bilinci oluşturma yolunda yapılmış çok klas hareketlerden biri bana göre.
Şimdi Ataşehir’de de şube açan Burger Project’i, yani Yağız İzgül’ü biz başka yerlerde, başka projelerde daha çok göreceğiz. Lakin bu adam bu işi çok iyi biliyor.