Saraybosna Swissotel’de konakladık, çok da memnun kaldım. Otel 2018 yılında açılmış, her şeyi yeni, temiz ve konforlu. SPA’sı ve restoranı da çok başarılıydı; özellikle kahvaltısına bayıldım. THY ve Pegasus uçuyor. Türklere vize uygulaması bulunmuyor. Şehir merkezinden tarihi yerlere giderken araba ihtiyacı olabilir. Biz Mostar ve Piramitler’e giderken araba kiraladık.
Boşnak böreği pardon ‘büreği’, ülkemiz mutfağına da artık girmiş olan adını duyurmuş bir börek türü. Odun fırınında pişirilen ve Boşnakların dediğine göre tadabileceğiniz en lezzetli restoranlardan birisi; Sac Buregdzinica. Porsiyonu 4KM yani 12TL. Yanında kaymak ile servis ediliyor. Ben en çok kıymalısını beğendim. Hepsinin tadına bakmak için karışık porsiyon sipariş edin.
Bir köfte ne kadar lezzetli olabilir? İşte bu sorunun cevabının öğrenmek için Petica Ferhatovic’e gitmeniz gerekiyor. Sıcacık pidenin içerisinde eriyen kaymak ve İnegöl köftesini anımsatan köfteler yanında da ince kıyılmış soğan. Tam bir lezzet şöleni. Yöresel adı “çevabi” fiyatı 21TL. Yemeden dönmeyin.
Bu gezide en çok etkilendiğim yerdi. 1992–1995 yılları arasında, savaş sırasında şehrin içinden havalimanına yakın bir evin altına kadar 800 metre uzunluğunda 1 metre eninde ve 1.60 metre yüksekliğinde bir tünel kazılmış ve bu tünel sayesinde 300 bin Boşnak’ın hayatı kurtulmuş. Havalimanının hemen yanında bulunan ev Kolar Ailesi’ne ait. Aile evlerini orduya hibe ediyor ve tünelin yapımı 4 ay 4 gün sürüyor. Savaş döneminde günde ortalama tam 1000 kişi bu tüneli kullanarak şehri terk etmiş.
Başçarşı’yı baştan sonra gezin hatta ilerisine doğru yürüdüğünüzde fark edeceksiniz ki adeta ikiye ayrılmış. Belli bir yerden sonra yeni şehir başlıyor. Bahsettiğim börekçi ve köfteci de çarşının içerisinde. Otelden tramvay ile ulaşım sağlamanız mümkün. Tramvay tek yön 5.40 TL.
Son yıllarda keşfedilmiş ve dünyada bulunan en eski piramit olduğu düşünülüyor. En büyüğünün ismi Güneş ve 220 metre yüksekliğinde, 34.000 yaşında. Yalnız halen doğruluğu kanıtlanmamış, araştırmalar devam ediyor. Otelden arabayla 40 dakikada gittik.
Bizim kültürümüzde olduğu gibi Boşnakların kültüründe de kahvenin kırk yıl hatırı var. Onların kahvesi daha az telveli ve sade hazırlanıyor. Yanında şeker ve lokum ile servis ediliyor. Ben telve pek sevmediğim için çok beğendim.
Mostar, Bosna-Hersek’te Hersek bölgesinin en büyük şehri. Şehre ismini veren Mostar köprüsü iç savaş sırasında Hırvatlar tarafından yıkılmış. Sonrasında Türkiye’nin de içinde bulunduğu bir grup ülke Mostar köprüsünü restore etmiş ve 2005 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Mostar ile ilgili bir diğer ilginç hikaye de genç erkeklerin sevgililerine cesaretlerini göstermek için bu köprüden atlamaları. Hatta bunu “Kırlangıç Atlayışı” denilen özel bir teknikle yapıyorlarmış; bazı kız babaları atlamaya cesaret edemeyenlere kızlarını vermeyebiliyorlarmış. Günümüzde ise gençler turistlerden para toplayıp atlıyorlar.
Denediğim hiçbir tatlıyı beğenmedim o yüzden size tatlı, kafe ya da pastane öneremeyeceğim ama lokumları, yediğim en lezzetli lokumlardandı. Başçarşı’nın içerisindeki lokumcuların birinden tadın.
Bosna-Hersek’in güneyindeki Blagaj şehrinde bulunan tarihi Alperenler Tekkesi’nin tarihi 15. Yüzyıl'a dayanıyor. İçeride Sarı Saltuk ve Şeyh Açıkbaş’ın da türbeleri bulunuyor. Tekkeyi gezdikten sonra nehrin kenarında bir Boşnak kahvesi içmenizi öneririm.