YAŞAM - SEYAHAT

Dünyanın en mutlu şehri Helsinki

Baltık Denizi kıyısında, 315 ada ve devasa yeşil alanlarla çevrili olan Helsinki, Finlandiya’ya başkentlik yapıyor. Şehir, Rus ve İsveç kültürünün yanı sıra Finlandiya’nın bağımsızlık mücadelesinin izlerini de taşıyor. Modernizm ile tarihi başarılı bir şekilde harmanlayan başkent, kültür ve sanat etkinlikleriyle de ön plana çıkıyor. Betül Cebeci, ‘Dünyanın en mutlu şehri’ olarak tanımlanan Helsinki’yi yazdı

profil
BT Ekip
4.05.2024
Dünyanın en mutlu şehri Helsinki

Baltık Denizi kıyısında, 315 ada ve devasa yeşil alanlarla çevrili olan Helsinki, Finlandiya’ya başkentlik yapıyor. Şehir, Rus ve İsveç kültürünün yanı sıra Finlandiya’nın bağımsızlık mücadelesinin izlerini de taşıyor. Modernizm ile tarihi başarılı bir şekilde harmanlayan başkent, kültür ve sanat etkinlikleriyle de ön plana çıkıyor. Betül Cebeci, ‘Dünyanın en mutlu şehri’ olarak tanımlanan Helsinki’yi yazdı

İstanbul-Helsinki arası uçuş süresi yaklaşık 4 saat sürüyor. Helsinki Vantaa Havalimanı, şehir merkezinin 20 km kuzeybatısında yer alıyor. Havalimanından şehir merkezine 615 ve 615T numaralı halk otobüsleriyle yaklaşık 45 dakikada ulaşmanız mümkün. Bununla birlikte daha hızlı ve konforlu bir yolculuk için Finnair otobüslerini de tercih edebilirsiniz. Finnair otobüsleri, halk otobüsleri gibi her durakta durmadığı için daha hızlı bir şekilde, yaklaşık 30 dakikada merkezde olmanızı sağlıyor. Kalacağınız otelin konumuna ya da gitmek istediğiniz yere göre havalimanından metro ve tramvay hatlarını da kullanmanız mümkün. Ulaşımın bir hayli pahalı olduğu şehirde, otelinizin konumuna ve gezmek istediğiniz yerlere göre HSL Day Ticket, yani günlük bilet almak ekonomik bir seçenek olabilir. Şehir içindeki otobüs, metro, tramvay ve vapur hatlarında geçerli olan day ticket’lar, eğer her yeri yürüyerek gezmek gibi bir planınız yoksa seyahat bütçenizi epey rahatlatıacaktır. 


Finlandiya, 1995 yılında Avrupa Birliği üye ülkeler arasına girdi. Dolayısıyla bordo pasaportlu Türk vatandaşlarının ülkeye giriş yapabilmesi için Schengen vizesine sahip olmaları gerekiyor. Yeşil pasaporta sahip Türk vatandaşları ise vizeden muaf olarak ülkeyi ziyaret edebiliyor.


İskandinavya’nın sakin ve soğuk başkentlerinden biri olan Helsinki’de nemli karasal iklim görülüyor. Şehre kış aylarında dondurucu soğuklar ve yoğun kar yağışı hakim oluyor, sıcaklıklar -20 dereceye kadar düşebiliyor. Bununla birlikte kış aylarında güneş geç doğup erken batıyor ve güneş ışığı günde ortalama 5 saat kadar şehri aydınlatıyor. Dolayısıyla ülkenin daha kuzeyine gidip Kuzey Işıkları’nı görme gibi bir planınız yoksa, kış aylarında Helsinki’de olmak istemeyebilirsiniz. İlkbahar ve sonbahar aylarında sıcaklıklar yükselmeye başlasa da hava yine epey serin oluyor. Kuzeyin bu güzel başkentini ziyaret etmek için en iyi zamanlar, sıcaklıkların 20 dereceye yükseldiği Temmuz ve Ağustos ayları. Üstelik bu aylarda, kış aylarının tam tersine güneş erken doğup geç battığı için ‘beyaz geceler’ olarak anılan uzun ve aydınlık günler yaşanıyor. Şehrin en canlı ve hareketli olduğu yaz aylarında, Helsinki’de Uluslararası birçok festival de düzenleniyor.


Helsinki, konaklama tercihlerinize göre kolaylıkla yer bulabileceğiniz oldukça fazla seçeneğe sahip bir şehir. Şehirdeki metro ve tramvay ağı hangi bölgede konaklarsanız konaklayın, gitmek istediğiniz yere kolayca ulaşmanızı sağlıyor. Helsinki’de konaklama yaparken dikkat etmeniz gereken tek şey bütçeniz. Her şeyin oldukça pahalı olduğu şehirde, konaklamayı bütçenize uygun şekilde planlamanız, seyahatiniz için ayırdığınız diğer harcamalarınızı etkilememiş olacaktır. Helsinki’de konaklama yapabileceğiniz başlıca bölgeler ve özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

Kamppi: Helsinki'nin merkezi kabul edilen Kamppi; alışveriş olanakları, restoranları ve gece hayatı ile ünlü bir bölge. Şehirde az zamanınız varsa ya da şehre ilk kez geliyorsanız bu bölgede konaklamak iyi bir fikir olabilir.

Kallio: Gençler ve sanatseverler için popüler bir bölge olan Kallio, canlı gece hayatı ve tarz kafeleriyle dikkat çekiyor. Kallio’da, şehir merkezinden daha ekonomik konaklama seçenekleri bulabilirsiniz.

Eira: Şehrin daha sakin ve lüks bir bölgesi olan Eira, tarihi binalar, yeşil alanlar ve deniz manzaraları ile adından söz ettiriyor. Bu bölgede daha çok butik oteller ve günlük kiralık daireler yer alıyor.

Katajanokka: Helsinki’nin tarihi bölgesi olarak tanımlanabilen Katajanokka, bir ada üzerinde yer alıyor. Tarihle iç içe konaklama yapmayı sevenlerin favori bölgesi olan Katajanokka, her bütçeye göre konaklama seçeneği sunuyor.


Helsinki; yemyeşil doğası, tarihi ve kültürel yapısı, şehrin etrafını çevreleyen eşsiz güzellikteki adaları ve hep gülümseyen mutlu insanları ile kesinlikle görülmesi gereken bir destinasyon. Helsinki’yi keşfetmek için 2 gece 3 günlük bir seyahat planlamanız yeterli olacaktır. Bununla birlikte, dünyanın en mutlu ülkesinin havasını biraz daha soluyayım, lokal mahallelerde Fin halkı gibi zaman geçireyim ve Finlandiya’nın başka güzellikteki şehirlerini de keşfedeyim diyorsanız seyahat sürenizi uzatmanız gerekecek. Helsinki’de görmeniz gereken başlıca turistik noktalar şöyle listelenebilir:

Senato Meydanı: Helsinki’nin merkezinde yer alan Senato Meydanı, Neoklasik tarzda tasarlanmış Senato Binası ve Helsinki Katedrali’ne ev sahipliği yapıyor. Meydan, şehrin tarihi ve kültürel merkezi olarak kabul ediliyor ve turistler tarafından yoğun olarak ziyaret ediliyor.

Upsenski Katedrali: Yapımı 1868 yılında tamamlanan Upsenski Katedrali, Avrupa’nın en büyük Ortodoks Katedrali olma özelliğini taşıyor. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği katedral, Rus mimar Aleksey Gornostayev tarafından tasarlanmış ancak mimarın ölümünün ardından inşasına başlanabilmiş.

Temppeliaukio Kilisesi: Doğal bir kayanın içine oyularak inşa edilen kilise, mimari açıdan dikkat çekiyor. Özellikle akustiğiyle ünlü olan Temppeliaukio Kilisesi, birçok konser ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Suomenlinna Kalesi: Helsinki açıklarındaki ada üzerinde bulunan Suomenlinna Kalesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ada; tarihi yapıları, müzeleri ve büyüleyici deniz manzarasıyla dikkat çekiyor.

Esplanadi Parkı: Şehrin merkezinde yer alan park; yeşil alanları, çiçek bahçeleri ve yaz aylarında düzenlenen açık hava konserleriyle adından söz ettiriyor.

Ateneum Sanat Müzesi: Finlandiya’nın en büyük sanat müzesi olan Ateneum, dünyanın çeşitli dönemlerinden sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor.

Helsinki Katedrali: Şehrin sembolü haline gelen Neoklasik tarzdaki Helsinki Katedrali, Senato Meydanı’nda yer alıyor. Katedralin içindeki ve dışındaki etkileyici mimari detaylar, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.

Linnanmäki Eğlence Parkı: Helsinki’de eğlenceli bir gün geçirmek isteyenler için ideal olan Linnanmäki Eğlence Parkı; lunapark, oyuncak müzesi ve çeşitli etkinlikleriyle, özellikle çocuklu gezginler tarafından ziyaret ediliyor.

Helsinki Kent Müzesi: Ülkenin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenlerin mutlaka listesinde olması gereken Helsinki Kent Müzesi; interaktif sergileri ile de sanatseverlerin ilgisini çekiyor.

Kiasma Çağdaş Sanat Müzesi: Modern sanata ilgi duyanların yoğun ilgi gösterdiği müze, çok sayıda çağdaş sanat eserine ev sahipliği yapıyor.

Helsinki Doğa Tarihi Müzesi: Finlandiya’nın doğal tarihini ve biyolojisini keşfetmek isteyenler için ideal olan bu müze; fosiller, hayvan örnekleri ve çok çeşitli doğa objelerini sergiliyor.

Market Square (Kauppatori): Şehrin merkezinde bulunan meydanda taze sebze ve meyveler, el emeği hediyelik eşyalar ve sokak lezzetlerini tadabileceğiniz birçok tezgah bulunuyor. 

Helsinki Botanik Bahçesi: Doğa ve bitki çeşitliliğini keşfetmek isteyenlerin uğrak yeri olan Helsinki Botanik Bahçesi, çeşitli bitki türlerine ev sahipliği yapıyor. Bahçe şehri keşfederken soluklanmak için dinlendirici bir atmosfer sunuyor.

Bonus: Şehirde yeterince zaman geçirdiyseniz ve hala vaktiniz varsa, 2 saat feribot yolculuğu ile ulaşabileceğiniz Estonya’nın başkenti Tallinn’i seyahat planınıza eklemeyi düşünebilirsiniz.


Helsinki’de yeme içme kültürü oldukça zengin ve çeşitli bir yelpazeye sahip. Sisu felsefesinin etkisi Fin mutfağında da hissediliyor; lokal tüm yemekler doğal ve taze malzemelerle, gösterişten uzak ve pratik bir şekilde hazırlanıyor. Şehirde hem geleneksel Fin mutfağından lezzetler, hem de uluslararası mutfaklardan seçenekler bulabilirsiniz. Helsinki’de tüm bu seçenekleri bir arada bulabileceğiniz Old Market Hall, hem yerel lezzetleri deneyebileceğiniz hem de keyifli vakit geçirebileceğiniz popüler bir pazar yeri olarak gezi listenizde kesinlikle yer almalı. Somon balığının oldukça önemli olduğu Fin mutfağında; soğuk somon fümesi kylmasavustettu lohi ile füme somonun tuz ve dereotu ile harmanlanmış hali olan graavilohi çok popüler başlangıçlar. Şehirde denemeniz gereken popüler yerel lezzetler şu şekilde sıralanabilir:

Lohikeitto: Kremalı Fin balığı çorbası olarak da bilinen bu lezzetli çorba; alabalık, patates, soğan ve havuç gibi malzemelerle hazırlanıyor. Özellikle kış aylarında oldukça sık tüketiliyor.

Hernekeitto: Geleneksel bir bezelye çorbası olan hernekeitto, domuz eti ve hardalla hazırlanıyor.

Kalakukko: Çavdar unundan yapılmış ekmeğin içinde, taze balıkların pişirilmesiyle hazırlanan geleneksel Fin yemeği kalakukko; deniz ürünü sevenler için ideal bir seçenek olabilir.

Poronkaristys: Biftek ya da Ren geyiği eti kullanılarak hazırlanan ve Finlandiya genelinde popüler bir yemek olan poronkaristys; patates püresi, İsveç kirazı püresi ve salatalık turşusu ile servis ediliyor.

Poro: Ren geyiği etinin soğan, tereyağı ve baharatlarla sotelenmiş hali olan Poro, daha önce Ren geyiği denemediyseniz mutlaka listenizde olması gereken bir lezzet. 

Karjalanpaisti: Karelya bölgesine özgü olan bu yemek; sığır eti, sebzeler ve baharatlarla yapılan bir tür Fin yahnisi olarak tanımlanabilir.

Mustikkapiirakka: Yaban mersini tartı olarak bilinen Mustikkapiirakka, tatlı bir hamurun üzerine yaban mersini ve şeker karışımının yayılmasıyla hazırlanıyor.

Yemeklerinize eşlik etmesi içinse, Finlandiya’nın ünlü votka markası Koskenkorva’yı ya da geleneksel bir Fin birası olan Sahti’yi tercih edebilirsiniz. 

Saunalarıyla ünlü şehir Helsinki’de Finlandiya kültürünü deneyimleyebileceğiniz ve lokal yemekleri deneyebileceğiniz değişik bir deneyim yaşamak istiyorsanız Löyly’e bir şans vermelisiniz. Löyly’de hem lezzetli yemeklerin tadına bakabilir hem de sauna keyfi yapabilirsiniz. 


Dünyanın en mutlu ülkesinin başkentini çocuğunuzla keşfetmek harika bir fikir olacaktır. Şehrin her yanı çocuk dostu olduğunu kanıtlar nitelikte detaylarla dolu. Girdiğiniz her mekanda ya da alışveriş merkezinde çocuğa ve ebeveyne verilen önemi, değeri görmeniz mümkün. Çocuğunuzun fiziksel tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceğiniz, en küçük detayların bile düşünüldüğü bebek bakım odalarını şehrin hemen her yerinde bulabilirsiniz. Devasa yeşil alanlarda, özenle inşa edilmiş, her yaş grubuna hitap edecek şekilde tasarlanmış oyun alanlarında çocuğunuz çok eğlenecek. Şehir, yalnız ya da partnerinizle ya da arkadaş grubunuzla gezmek için de çok uygun. 


Önceki ve Sonraki
Haberler