Mimar Sinan’ın yapımına 1568 yılında başladığı Selimiye Camii UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir eser. Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” olarak adlandırdığı camii, 8 dayanaklı cami planının bilinen en başarılı örneği. Yapımında 15.000 kişinin çalıştığı camiiyi mutlaka görmelisiniz. Ayrıca Üç Şerefli Camii, Muradiye Camii ve Eski Camii’ni de not almanızı öneririz. Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi’ne uğrayabilirsiniz.
Edirne pek çok noktasından Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan bir şehir. Bu şehri mutlaka yürüyerek gezmeli ve kervansarayların, hanların arasında 15. Yüzyıl’a ışınlanarak zaman yolculuğuna çıkmalısınız. Merkezde yer alan Rüstempaşa Kervansarayı da Mimar Sinan’ın bir eseri ve Osamanlı mimarisinin en önemli örneklerinden. Ayrıca Ekmekçioğlu Ahmet Paşa Kervansarayı, Deveci Han ve Havlucular Hanı da ziyaret edebileceğiniz büyüleyici mola adresleri.
Bonus: Yapımına 1880 yılında başlanan Sweti George Bulgar Kilisesi de kentin en önemli eserlerinden. Halk arasında Bulgar Kilisesi olarak anılan yapıyı sabah 10.00’dan itibaren açık oluyor.
Bulgaristan’dan Ege Denizi’ne uzanan Meriç Nehri Balkanlar’ın en uzun nehirlerinden biri. Özellikle bahar aylarında bu bölgede yürüyüş yapmak oldukça keyifli. Çevresinde restoranlarda Trakya mutfağının lezzetlerini tadabilirsiniz. Meriç Köprüsünü 1842 yılında Sultan Abdülmecit’in yaptırdığını da not düşelim.
Edirne lezzetleri ile de ülkemizin en değerli adreslerinden. Burada esnaf lokantasından ünlü restoranlara kadar farklı bütçelerde Trakya lezzetlerini tadabilirsiniz. Ramazan ayında iftar menüleri arasında karar vermekte zorlanabilirsiniz. Mutlaka ama mutlaka Edirne Tava Ciğeri’ni tatmalısınız.