Sultanahmet Meydanı, sadece adını duyduğumuzda bile içimizi kıpırdatan, İstanbul’un güzide bölgelerinden biri. Havası mı, zengin kültürel ve sosyal tarihi mi yoksa bu birikimin mimariye yansımasının ürünleri olan eşsiz sanat eserleri mi bizi buraya çekiyor karar veremiyorum. Ama üzerinde hemfikir olabileceğimizi düşündüğüm bir konu var. O da ne kadar kalabalık olursa olsun, bu semtin insanı dinlendiren ve ruha iyi gelen bir yanı var. Belki de bu yüzden hem Roma hem de Bizans İmparatorluğu dönemlerinde de binlerce kişi burada toplanmış. At arabaları, yarışları, müzik ziyafetleri gibi tüm sosyal aktivitelerin yapıldığı bir merkez görevini üstlenmiş. Hiçbiri birbirinin gölgesinde kalmayacak ve her yüzyılın insanı tarafından sevilmeye layık olma onurunun bahşedildiği sanat eserleri ile bugün de canlı.. Yerli ve yabancı turistlerin her daim gözdesi... Şiirlerin güzel Sultanahmet’i. Kabul edelim başta söylemiştim ne denli içimizi kıpırdattığını...
Bugün bu semtte yer alan bir hediyeye değineceğiz. Meydana farklı bir soluk getiren zarif bir yapı, hepimizin yanından geçerken bir durup fotoğrafını çektiğimiz, Alman Çeşmesi..
Alman İmparatoru Kaiser II. Wilhem’in 1898 yılında Sultan II. Abdülhamid’i ziyaretinin anısına eski At Meydanı’nda inşa ettirilen Alman Çeşmesi’nin mimarı M. Spitta’dır. Aslında çeşmenin tüm parçalarının Almanya’da yapıldığı İstanbul’da parçalarının bir araya getirildiği söylentileri mevcut. Çeşmenin tamamlanmasının ardından 27 Ocak 1901’de açılış töreni yapılmış. Sülüs Hattı ile 1316 tarihi bulunan yapıda Almanca olarak da ziyarete atfen yapıldığını gösteren ifadeler kullanılarak “şükran hatırası” olduğu belirtilmiş.
Türk çeşme mimarisinin dışında tam anlamıyla Neo Bizans üslubunu görmek mümkün... Malzemeleri oldukça kıymetli olan çeşmenin en belirğin özelliklerinden biri ise sekizgen şeklinde yapılmış olması. Sekiz yeşil sütun üzerinde bulunan sekiz kemer bakır kaplı bir kubbeyi taşımakta. Kubbenin iç kısmında altın mozaikler ve dört madalyon içinde II. Abdülhamid’ in tuğrası ile yine dört madalyon içinde Sultan Kaiser II. Wilhem’in anımsanmasını sağlayacak taçlı “W” ve “II” sembolleri mozaik süslemelerle işlenmiş.
Osmanlı Devleti gibi çeşme yapımına son derece önem veren ve suyu hayatın merkezine koyan bir devlete verilen güzel bir hediye. Sultan Ahmet Camii karşısında ve Sultan I. Ahmet Türbesi’nin yanında bulunan ve bölgeye değişik bir renk katan yapı, özenli işlemeleri ile görülmeye değer.
Mutlaka okuyun: Yerebatan Sarnıcı