İsminde bar geçtiğine bakmayın aslında ünlü ve nostaljik bir restoran. 1950’li yıllarda açılmış ve içeriye girdiğiniz anda kırmızı kadife perdeler, loş ışık sizi bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. İsminden de tahmin edeceğiniz üzere içeride maymun figürlerine rastlamak mümkün. Menüden mutlaka denemeniz gerekenler; karides kokteyl, ıstakozlu risotto ve ve monkey burger. Rezervasyonu Opentable aplikasyonu üzerinden yapabilirsiniz.
New York’un ünlü mobilya mağazalarından biri olan Restoration Hardware’ın üst katında bulunan RH Rooftop; hem lezzeti hem dekorasyonu ile kendine hayran bıraktı. Öğlen ya da akşam casual giyinerek gidebilirsiniz. Rezervasyon almıyorlar o yüzden sıra beklemeniz gerekebilir, öğlen akşama göre daha sakin olacağını düşünüyorum. Menüden tavsiyelerim; çilek reçeli ile birlikte gelen Bourgogne Peyniri, karides kokteyl, lobster roll ve hamburger.
Hudson Yards’ta yeni inşa edilen “The Vessel”, New York’un popüler sanat duraklarından biri haline geldi. Mimarı Thomas Heatherwick, yapıyı yaratırken bir yandan da ziyaretçilerin; şehri farklı açılardan da görebilmesini hedeflemiş. Web sitesinden bilet için önceden kayıt olursanız ücret vermeniz gerekmiyor, bir bakın derim.