YAŞAM - SEYAHAT

Orta Avrupa’nın görkemli şehri Berlin

Almanya’nın tarih boyunca pek çok önemli olaya tanıklık eden başkenti Berlin, ülkenin kimliğini şekillendiren şehir olarak anılıyor. Bu görkemli şehrin her köşesinde tarihin derin izlerine rastlamak mümkün. Brandenburg Kapısı, Berlin Duvarı’nın kalıntıları, Checkpoint Charlie ve Holocaust Anıtı; şehrin tarihini ve Almanya’nın geçirdiği dönüşümleri gözler önüne seriyor. Berlin, günümüzde geçmişiyle barışık bir şekilde modernleşmiş bir şehir olarak dikkat çekiyor. Betül Cebeci, Avrupa’nın en gözde şehirlerinden Berlin’i yazdı

profil
BT Ekip
20.07.2024
Orta Avrupa’nın görkemli şehri Berlin

Berlin gibi tarihi öneme sahip bir şehre seyahat planlamadan önce, şehri daha iyi anlayabilmek için yakın tarihine göz atmanız iyi olacaktır. I. Dünya Savaşı’ndan sonra 1918 yılında, Almanya’da Weimar Cumhuriyeti kuruluyor ve Berlin başkent olarak kalmaya devam ediyor. Ancak, 1933 yılında Adolf Hitler’in iktidara gelmesiyle Nazi dönemi başlıyor ve Berlin, Nazi Almanyası’nın yönetim merkezi haline geliyor. II. Dünya Savaşı sırasında Berlin, müttefik kuvvetler tarafından yoğun bir şekilde bombalanıyor ve savaşın sonunda şehir büyük ölçüde yıkılıyor.

Savaşın ardından Almanya ikiye bölünüyor ve Berlin de ülkeyle aynı akıbeti paylaşıyor. 1961 yılında inşa edilen Berlin Duvarı, şehri Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayırıyor. Doğu Berlin, Sovyetler Birliği kontrolünde komünist bir rejimle yönetilirken; Batı Berlin, Batı Almanya’nın bir parçası olarak kapitalist sistemde kalıyor. Bu dönem, Berlin’in Soğuk Savaş’ın simgesi haline gelmesine yol açıyor.

1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılması; Doğu ve Batı Almanya’nın yeniden birleşmesinin ve Berlin’in yeniden birleşik Almanya’nın başkenti olmasının yolunu açıyor. Bu tarihi an, sadece Almanya’nın değil, aynı zamanda Avrupa’nın ve dünyanın tarihindeki en önemli olaylardan biri olarak kabul ediliyor.

İstanbul-Berlin arası uçuş süresi ortalama 2 saat 50 dakika. Berlin Brandenburg Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşmak için birkaç farklı ulaşım seçeneği bulunuyor. S-Bahn ve Regional Express trenleri ile havalimanından şehir merkezine yaklaşık 40 dakikalık bir yolculukla ulaşmanız mümkün. S-Bahn trenlerinin S9 ve S45 hatları doğrudan havalimanından şehir merkezine hizmet veriyor. S9 hattını kullanarak, şehir merkezindeki Ostkreuz, Alexanderplatz ve Hauptbahnhof gibi ana istasyonlara ulaşabilirsiniz. Regional Express trenlerinin RE7 ve RB14 hatları da şehir merkezine ulaşım sağlıyor. Bu hatlar, daha az durakla daha hızlı bir yolculuk sunuyor ve Alexanderplatz, Hauptbahnhof ve Friedrichstraße gibi ana istasyonlarda duruyor. Havalimanından şehir merkezine X7 otobüslerini kullanarak 50 dakika gibi bir sürede ulaşmanız da mümkün. X7 otobüsleri havalimanından Rudow U-Bahn istasyonuna hizmet veriyor. Rudow’dan U7 metro hattına binerek şehir merkezine kolayca ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte JetExpressBus TXL shuttle servisleri de havalimanı ile şehir merkezi arasında doğrudan bir ulaşım seçeneği sunuyor. Grup halinde seyahat ediyorsanız ya da konforlu bir şekilde şehir merkezine ulaşmak istiyorsanız taksileri kullanabilir veya otelinizden havalimanı transferi isteyebilirsiniz.


Almanya, Avrupa Birliği üyesi olduğundan, ülkeye giriş için bordo pasaportlu Türk vatandaşlarının Schengen vizesi almaları gerekiyor. Yeşil pasaportunuz varsa vize almanıza gerek kalmadan seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz. 


Her Orta Avrupa şehrinde olduğu gibi Berlin seyahatinizi planlamak için en ideal zamanlar şüphesiz ki Nisan, Mayıs ve Eylül, Ekim ayları. Bu aylarda doğanın en güzel renklerini görebilir, yerel halkın kendini sokaklara atıp şehri canlandırdığı zamanlara denk gelebilirsiniz. Hava sıcaklıkları bu aylarda genellikle hem kültürel gezilere hem de dış mekan aktivitelerine uygun olacaktır. Bununla birlikte Almanya genelinde ve Berlin’de kış aylarının oldukça soğuk ve kar yağışlı geçtiğini bilmenizde fayda var. Şehri kış aylarında ziyaret etmek istiyorsanız seyahatinizi Noel zamanına planlamanız ve Berlin’i ışıl ışıl haliyle görmeniz iyi bir fikir olacaktır.


Berlin, coğrafi ve siyasi konumu gereğiyle çokça seyahat edilen bir şehir. Seyahat sebebiniz ne olursa olsun, konaklama konusunda sorun yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz. Şehirde hem bütçenize hem de konforunuza göre birçok konaklama seçeneği bulabilirsiniz. Berlin’de konaklayabileceğiniz başlıca bölgeler ise şöyle:

Mitte: Şehir merkezinde yer alan ve birçok turistik yere yürüyüş mesafesinde olan Mitte, popüler bir konaklama bölgesi olarak biliniyor. Brandenburg Kapısı, Reichstag, Museum Island gibi önemli noktalara yakın olan Mitte, şehirde az zamanınız varsa ilk bakmanız gereken bölgelerden biri.

Kreuzberg: Berlin’in bohem bölgelerinden biri olan Kreuzberg; kültür sanat galerileri, gece hayatı mekanları ve uluslararası mutfaklara erişim açısından iyi bir bölge. Viktoriapark ve Türk Pazarı gibi yerel cazibe merkezlerine ev sahipliği yapan Kreuzberg’te konaklamak iyi bir fikir olabilir. 

Friedrichshain: Dinamik gece hayatı ve genç nüfusu ile ön plana çıkan Friedrichshain; East Side Gallery, Boxhagener Platz ve Simon-Dach-Strasse gibi popüler yerlerle adından söz ettiriyor. Bölgede her bütçeye uygun konaklama seçeneği bulmak mümkün.

Prenzlauer Berg: Sakin bir bölge olarak bilinen Prenzlauer Berg, ailenizle seyahat ediyorsanız tercih edebileceğiniz çocuk dostu bir bölge. Kollwitzplatz ve Mauerpark gibi popüler yerler burada bulunuyor.

Charlottenburg: Batı Berlin’in lüks bölgelerinden biri olan Charlottenburg; Charlottenburg Sarayı, Kurfürstendamm alışveriş caddesi ve Berlin Zoologischer Garten gibi önemli yerlere yakın. Charlottenburg, lüks bir konaklama deneyimi arayanlar için iyi bir alternatif.


Berlin gezilecek yerler açısından ziyaretçilerini oldukça etkileyen bir şehir. Bir zamanlar Doğu ve Batı Almanya’yı ayıran Berlin Duvarı’nın kalıntıları şehrin geçmişine ışık tutarken, Brandenburg Kapısı ve Reichstag gibi görkemli yapılar, Berlin’in tarihi ve politik önemini gözler önüne seriyor. Berlin sokaklarında dolaşırken; her köşe başında bir sanat eseri, tarihi bir anıt veya modern mimarinin etkileyici bir örneğiyle karşılaşabilirsiniz. Tarihi yapıların yanı sıra, Berlin’in yeşil parkları, dünya çapında ünlü müzeleri ve hareketli gece hayatı da keşfedilmeyi bekliyor. Şehre 3 günlük bir zaman ayırmanız yeterli olacaktır. Berlin’de gezilecek turistik noktalar şu şekilde listelenebilir:

Brandenburg Kapısı: Berlin’in simge yapılarından biri olan Brandenburg Kapısı, 18. yüzyılda inşa edilmiş. Tarih boyunca pek çok önemli olaya tanıklık eden ve Almanya’nın birleşmesini temsil eden kapı, Pariser Platz’da yer alıyor. 

Berlin Duvarı ve East Side Gallery: Berlin Duvarı, soğuk savaş döneminde Berlin’i ikiye bölen duvarın kalıntılarından oluşuyor. Berlin Duvarı’nın 1.3 kilometrelik bir kısmı olan East Side Gallery ise dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ressamların yaptığı 105 resim ile uluslararası bir özgürlük anıtı. Galeri dünyanın en büyük ve en uzun süre açık kalan açık hava sanat galerilerinden biri olarak kabul ediliyor.

Reichstag (Alman Parlamento Binası): Modern cam kubbesiyle ünlü olan Almanya’nın federal meclis binası, ziyaretçilerine muhteşem bir şehir manzarası sunuyor. Kubbe ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor, ancak önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor.

Museum Island: UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu ada, Berlin’in en önemli beş müzesine ev sahipliği yapıyor: Pergamon Müzesi, Bode Müzesi, Neues Müzesi, Alte Nationalgalerie ve Altes Müzesi. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği Museum Island her yıl yüz binlerce turist ağırlıyor.

Checkpoint Charlie: Soğuk Savaş döneminde Doğu ve Batı Berlin arasında en önemli geçiş noktalarından biri olan Checkpoint Charlie’de günümüzde, Berlin’in bölünmüş tarihine dair kapsamlı bilgiler sunan bir müze bulunuyor.

Alexanderplatz: Berlin’in en ünlü meydanlarından biri olan Alexanderplatz, TV Kulesi (Fernsehturm) ile biliniyor. Kule şehrin en yüksek yapısı olma özelliği ile ziyaretçilerine 360 derece panoramik manzaralar sunuyor.

Pergamon Müzesi: Museum Island’da yer alan Pergamon Müzesi; Antik Yunan, Roma ve İslam sanatı koleksiyonları ile ünlü. Pergamon Altarı ve Miletus Kapısı gibi büyük eserler burada sergileniyor.

Berlin Katedrali: Museum Island’da yer alan bu ihtişamlı Protestan katedrali, görkemli iç mekanı ve kubbesiyle dikkat çekiyor. Katedralin kubbesine çıkarak şehri izlemeniz mümkün.

Holocaust Anıtı: Yahudi Soykırımı’nda hayatını kaybeden 6 milyon Yahudi’yi anmak için inşa edilen anıt, 2.711 beton bloktan oluşuyor ve şehri ziyaret edenlere duygusal anlar yaşatıyor.

Potsdamer Platz: Potsdamer Platz; alışveriş merkezleri, popüler restoranları ve yüksek binalarıyla adeta modern Berlin’i temsil ediyor. Meydan ayrıca Berlin Film Festivali’ne de ev sahipliği yapıyor.

Charlottenburg Sarayı: 17. yüzyılda inşa edilen Charlottenburg, Berlin’in en büyük sarayı olma özelliğini taşıyor. Charlottenburg Sarayı, Barok ve Rokoko tarzındaki iç mekan tasarımları ve geniş bahçeleri ile de oldukça popüler turistik bir yapı.

Tiergarten: Berlin’in en büyük ve en ünlü parklarından biri olan Tiergarten, piknik ve yürüyüş yapmak veya bisiklete binmek için ideal. Parkta ayrıca Berlin Zafer Sütunu (Siegessäule) da görülebilir. Bu devasa yeşil alanda huzurlu bir mola verebilirsiniz.

Gendarmenmarkt: Berlin’in en güzel meydanlarından biri olan Gendarmenmarkt; Almanya Katedrali, Fransız Katedrali ve Konzerthaus’a ev sahipliği yapıyor. Gendarmenmarkt özellikle yılbaşı zamanında kurulan eşsiz güzellikteki Noel pazarları ile de oldukça popüler.

Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi: II. Dünya Savaşı sırasında bombalanan kilise, yıkık kulesiyle savaşın anısına bir anıt olarak onarılmadan bırakılan bir yapı.

Bonus: Şehirde yeterli zamanınız varsa, Berlin’e 100 km uzaklıktaki Spreewald kasabasını listenize ekleyebilirsiniz.


Berlin’in çok kültürlü yapısı zengin mutfak seçenekleriyle de kendini gösteriyor. Şehirde dünya mutfaklarının en iyi örneklerini bulmanız mümkün. Bununla birlikte şehri tam anlamıyla yaşamak için Alman mutfağının yerel lezzetlerini deneyimlemek isteyebilirsiniz. Alman mutfağında et ve sosisler önemli bir yer tutuyor. Özellikle bratwurst, weisswurst ve currywurst gibi Alman sosisleri, popüler sokak lezzetleri olarak öne çıkıyor. Berlin seyahatinizde mutlaka denemeniz gereken yerel lezzetleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Currywurst: Kızartılmış sosis üzerine köri sosu ve ketçap dökülerek servis edilen currywurst, genellikle patates kızartması veya ekmekle birlikte tüketiliyor. Konnopke’s Imbiss, currywurst’ü deneyebileceğiniz iyi mekanlardan biri.

Eisbein: Haşlanmış veya fırınlanmış domuz incik, genellikle sauerkraut ve patates püresi ile servis ediliyor. Restaurant Max und Moritz, sadece eisbein’ı değil, geleneksel Alman mutfağını deneyimlemek için de ideal bir mekan.

Buletten: Kıyma, ekmek kırıntıları ve çeşitli baharatlar kullanılarak hazırlanan köfteler, genellikle patates salatası ile servis ediliyor. Buletten’i KaDeWe Food Hall’da deneyebilirsiniz.

Senfeier: Haşlanmış yumurta, hardal sosu ve patates püresi ile yapılan geleneksel bir Alman yemeği.

Berliner Pfannkuchen: Marmelat veya reçel ile doldurulmuş, şekerle kaplanmış bir çeşit donut. Berlin’de tüm fırınlarda kolayca bulabileceğiniz bu tatlı size lezzet şöleni yaşatabilir.

Pretzel: Sokak lezzetleri arasında oldukça popüler olan pretzel, üstü tereyağı ile kaplanmış, tuzlu bir simit çeşidi. Özellikle kahvaltıda kahveyle birlikte tüketiliyor.

Kartoffelpuffer: Rendelenmiş patates, soğan, un ve yumurta ile hazırlanan kartoffelpuffer, aslında pankek görünümünde. Berlin’de hemen hemen her yerde bulabileceğiniz doyurucu bir lezzet.


Seyahatinizi bahar aylarında planlıyorsanız ve çocuğunuz ile seyahat edecekseniz, Berlin sizi asla üzmeyecek bir şehir. Bolca yeşil alana sahip Berlin’de çocuğunuz ile yapabileceğiniz çok sayıda aktivite de var. Bununla birlikte şehrin özellikle Noel zamanlarındaki ışıltısı da çocuklu seyahat için ilgi çekici olabilir. Şehir, partnerinizle veya arkadaşlarınızla yalnız keşif için de çok uygun. 


Önceki ve Sonraki
Haberler