YAŞAM - SEYAHAT

Zamanın Orta Çağ’da durduğu şehir Bern

İsviçre’nin başkenti ve en eski şehirlerinden biri olan Bern, hem tarih hem de kültür açısından zengin bir geçmişe sahip. Bern’in tarihi şehir merkezi, Arnavut kaldırımlı sokakları, Orta Çağdan kalma yapıları ve popüler alışveriş caddeleri; İsviçre’nin kültürel kimliğinin de önemli bir parçasını oluşturuyor. Betül Cebeci, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Bern’i yazdı

profil
BT Ekip
17.08.2024
Zamanın Orta Çağ’da durduğu şehir Bern

Günümüzde Avrupa’nın en önemli politika ve finans merkezlerinden biri olan Bern, 1191 yılında V. Berchthold tarafından kurulmuş. Avrupa’nın Orta Çağ’dan beri hiç bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş yegane şehirlerinden biri olan Bern’de yıl boyunca düzenlenen dünyaca ünlü festivaller ve sanat etkinlikleri, şehrin canlı kültürel ve sosyal yaşamını gözler önüne seriyor. Geleneksel İsviçre mutfağının ve modern gastronomi trendlerinin harmanlandığı restoranlar şehrin kozmopolit yapısını vurguluyor. Şehir hem Alman hem de Fransız kültürünün etkilerini taşıyor ve bu zengin kültürel miras, Bern’i bir cazibe merkezi haline getiriyor.

Türkiye’den Bern’e direkt uçuş bulunmuyor. İstanbul’dan İsviçre’nin Basel, Cenevre veya Zürih şehirlerinden birine uçup buralardan Bern’e geçebilirsiniz. Bu şehirlerden Bern’e trenle veya araba kiralayarak muhteşem manzaralar eşliğinde gidebilirsiniz. Bern’e trenle; Zürih'ten yaklaşık 1.5 saat, Cenevre’den ortalama 1.5-2, Basel’den ise yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Bern’de şehir içi ulaşım ağı da oldukça gelişmiş. Gezi listenize göre gitmek istediğiniz her yere otobüs ya da tramvaylarla ulaşabileceğiniz gibi etkileyici sokaklarını yürüyerek veya bisiklet kiralayıp şehri pedallayarak gezmek de iyi bir fikir olabilir.


İsviçre, Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında yer aldığından bordo pasaportlu Türk vatandaşlarının ülkeye giriş yapabilmesi için Schengen vizesine sahip olmaları gerekiyor. Yeşil pasaportu olan Türk vatandaşları ise İsviçre’ye vizesiz bir şekilde seyahat edebiliyorlar. 


Bern coğrafi konumu gereği her mevsimde ziyaret edilebilecek bir şehir. Kış sporlarını seviyorsanız Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında şehri ziyaret etmek iyi bir fikir olabilir. Kültürel geziler için ise ilkbahara ve sonbahar ayları tercih edilebilir. Aare Nehri’nin tadını çıkarmak için ise şehri yaz aylarında ziyaret etmek yerinde bir karar olacaktır. Bununla birlikte Bern’de yıl boyunca dünyaca ünlü popüler festivaller ve kültürel etkinlikler düzenleniyor. Seyahatinizi ilgi alanınızdaki festivallerin tarihine göre planlamak isteyebilirsiniz. Tarihleri her yıl değişiklik göstermekle birlikte şehirde düzenlenen etkinlikler genellikle şu aylarda yapılıyor:

Gurten Snow Festival: Gurten Dağı’nda her yıl Ocak ayında düzenlenen bu festival, kış sporları ve canlı müzik etkinlikleriyle ünlü. 

Bern Carnival (Fasnacht): Şubat ayında düzenlenen karnaval; renkli kostümler, geçit törenleri ve eğlenceli etkinliklerle dolu üç günlük bir şenlik.

Bern International Jazz Festival: Mart ayından Nisan’a kadar süren bu festivalde, dünyanın dört bir yanından caz sanatçıları performans sergiliyor. 

Museum Night (Museumsnacht): Nisan ayında düzenlenen Müze Gecesi, Bern’deki müzelerin gece geç saatlere kadar açık olduğu ve özel sergilerin düzenlendiği bir etkinlik.

Bern International Dance Days: Haziran ayında yapılan bu etkinlik, dansın çeşitli formlarını ve uluslararası dans gruplarını bir araya getiriyor.

Buskers Bern: Haziran ayında düzenlenen sokak sanatçıları festivali, Bern’in sokaklarını müzik, dans, tiyatro ve performans sanatlarıyla dolduruyor.

Gurtenfestival: Temmuz ayında gerçekleşen bu popüler müzik festivali, Bern’in Gurten Dağı’nda düzenleniyor ve uluslararası sanatçılarla dolu bir programa sahip.

Bern City Festival (Zibelemärit): Bern’in ünlü Zibelemärit’i (Soğan Pazarı), aslında Kasım ayında düzenleniyor, ancak Ağustos ayında şehirde daha küçük çaplı etkinlikler ve pazarlara da rastlanabiliyor.

Bern Film Festival: Eylül ayında düzenlenen film festivali, kısa filmlerden belgesellere kadar çeşitli film gösterimlerine ev sahipliği yapıyor.

Zibelemärit (Soğan Pazarı): Kasım ayının dördüncü pazartesi günü düzenlenen bu geleneksel pazar, soğanla ilgili ürünler ve eğlenceli etkinliklerle dolu bir gün sunuyor.

Bern Christmas Markets: Aralık ayında Bern’in çeşitli bölgelerinde kurulan Noel pazarları, el yapımı hediyelik eşyalar ve geleneksel yiyeceklerle büyülü bir atmosfer yaratıyor.


Bern’de konaklama yapmak için hangi bölgeyi seçeceğiniz seyahat amacınıza ve ilgi alanlarınıza göre değişiklik gösterebilir. Bern oldukça pahalı bir şehir olduğundan konaklamanızı önceden ayarlamak iyi fikir olacaktır. Şehirde herkese uygun konaklama seçenekleri bulunsa da özellikle şehir merkezinde konaklamak için seyahat bütçenizin yarısını konaklamaya ayırmanız gerektiğini bilmenizde fayda var. Bern’de konaklama yapabileceğiniz bölgeler şöyle sıralanabilir:

Altstadt (Eski Şehir): Bern’in en turistik yeri olan Altstadt, şehrin Orta Çağdan kalma büyüleyici atmosferini yaşamak isteyenler için ideal. Bu bölgede konaklayarak Zytglogge Saat Kulesi, Bern Katedrali ve ünlü Ayı Parkı gibi başlıca turistik yerlere yürüme mesafesinde olabilirsiniz. Altstadt bölgesi merkezi konumu, tarihi atmosferi ve şehri yürüyerek gezme imkanıyla Bern’in en popüler konaklama bölgelerinden biri.

Kirchenfeld-Schosshalde: Bern’in güneyinde yer alan daha sakin ve daha fazla yeşil alana sahip Kirchenfeld-Schosshalde diplomatik bölge olarak da biliniyor, birçok müze ve sanat galerisine ev sahipliği yapıyor. Bu bölgede konaklamak, Bern Doğa Tarihi Müzesi ve Paul Klee Merkezi gibi kültürel mekanlara yakın olmak isteyenler için mükemmel bir tercih olabilir. 

Länggasse-Felsenau: Bern Üniversitesi’nin bulunduğu bu bölge genç ve dinamik bir atmosfer sunuyor. Öğrenciler ve akademisyenler için popüler bir yerleşim yeri olan Länggasse, aynı zamanda Bern’in yerel hayatını deneyimlemek isteyenler için de oldukça uygun bir bölge. 

Mattenhof-Weissenbühl: Bern’in güneybatısında yer alan bu bölge modern yaşam ile tarihi dokuyu başarılı bir şekilde harmanlıyor. Özellikle iş seyahatinde olanlar veya uzun süreli konaklama planlayanlar için uygun bir bölge. Bern Hayvanat Bahçesi’ne ve Aare Nehri kıyısına yakınlığı ile de dikkat çeken Mattenhof-Weissenbühl’dan şehir merkezine toplu taşıma ile kolayca ulaşabilirsiniz.

Breitenrain-Lorraine: Şehrin kuzeydoğusunda yer alan bu bölge, Bern’in daha sakin ve yerel yüzünü keşfetmek isteyenler için ideal. Nehrin karşısında yer alan Breitenrain-Lorraine bölgesi şehir merkezine biraz daha uzak olsa da, toplu taşıma ile kolayca ulaşım sağlanabiliyor. Bu bölgede daha uygun fiyatlı konaklama seçenekleri bulmak mümkün.


Avrupa’nın en eski ve köklü şehirlerinden biri olan Bern’in sokaklarında gezerken zamanın Orta Çağ’da durduğunu hissedeceksiniz. Bu şehri gezerken gezi listenize sadık kalmak yerine sokaklarında kaybolmak iyi fikir olabilir. Aare Nehri’nin göz alıcı güzelliği ve Orta Çağ’dan kalma yapıların görkemi başınızı döndürmeyi başaracak. Bern seyahatinizde görmeden dönmemeniz gereken popüler turistik noktalar ise şöyle: 

Zytglogge (Saat Kulesi): Bern’in en ünlü simgelerinden biri olan Zytglogge, 13. yüzyıldan kalma bir saat kulesi. Saat kulesinin üzerindeki astronomik saat, her saat başı figürlerin hareket ettiği bir gösteri sunuyor. Tarihi bir yapının içinde yer alan bu saat kulesi, Bern’in zengin geçmişine dair önemli ipuçları veriyor.

Bern Katedrali (Berner Münster): İsviçre’nin en yüksek kilisesi olan Bern Katedrali, Gotik mimarisi ve etkileyici detaylarıyla dikkat çekiyor. Kuleye çıkarak Aare Nehri ve Bern’in muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. İç mekandaki vitraylar ve taş oymalar da oldukça etkileyici.

Federal Saray (Bundeshaus): İsviçre’nin federal hükümetine ev sahipliği yapan bu tarihi bina, Bern’in siyasi önemini simgeliyor. Parlamento oturumları açıkken ziyaret edilebilen saray, hem mimarisi hem de İsviçre’nin yönetim sistemi hakkında bilgi edinmek isteyenler için ilgi çekici bir yapı. 

Bern Tarih Müzesi (Bernisches Historisches Museum): İsviçre’nin en büyük ikinci tarihi müzesi olan müze, Bern ve çevresinin tarihine ışık tutuyor. Müzede arkeolojik kalıntılar, Orta Çağ eserleri ve yerel kültüre dair pek çok obje sergileniyor. Ayrıca müzede Albert Einstein’ın hayatını ve çalışmalarını anlatan özel bir bölüm de bulunuyor.

Einstein Evi (Einsteinhaus): Ünlü fizikçi Albert Einstein’ın 1903-1905 yılları arasında yaşadığı bu ev, Einstein’ın hayatı ve çalışmaları hakkında bilgi veriyor. Burada Einstein’ın özel yaşamına dair detayları öğrenebilir ve ‘Görelilik Teorisi’ni geliştirdiği dönem hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Rosengarten (Gül Bahçesi): Bern’in en güzel manzaralarından birini sunan Rosengarten, şehrin panoramik görüntüsünü de izleyebileceğiniz bir tepede yer alıyor. Bahçede 200’den fazla gül çeşidi bulunuyor. Özellikle yaz aylarında dinlenmek ve fotoğraf çekmek için ideal bir nokta.

Bern Hayvanat Bahçesi (Tierpark Dählhölzli): Aare Nehri kıyısında yer alan hayvanat bahçesi, doğal yaşam alanlarına uygun olarak düzenlenmiş alanlarda çeşitli hayvan türlerine ev sahipliği yapıyor. Özellikle çocuklu aileler için eğlenceli ve eğitici bir gezi noktası.

Paul Klee Merkezi (Zentrum Paul Klee): Ünlü sanatçı Paul Klee’nin eserlerine adanmış olan müze, mimar Renzo Piano tarafından tasarlanmış modern bir yapı. Müzede Paul Klee’nin 4.000’den fazla eseri sergileniyor. 

Aare Nehri ve Aare yürüyüş yolu: Aare Nehri, Bern’in doğal güzelliklerinden biri. Nehir boyunca uzanan yürüyüş yolları, özellikle doğa yürüyüşü ve bisiklet severler için ideal. Yaz aylarında nehirde yüzmek de oldukça popüler bir etkinlik.

Gurten: Bern’in güneyinde yer alan Gurten Tepesi şehrin ve Alplerin muhteşem manzarasını sunuyor. Burada teleferik ile tepeye çıkarak hem doğanın tadını çıkarabilir hem de çeşitli etkinliklere katılabilirsiniz. Çocuklar için bir mini tren ve oyun alanı da bulunuyor.

Bärengraben (Ayı Parkı): Bern’in sembolü olan ayılara adanmış bu park, şehrin tarihi boyunca ayılara verdiği önemin bir yansıması. Aare Nehri kıyısında yer alan park, özellikle çocuklu aileler için ilgi çekici bir nokta. Ayıları doğal yaşam alanlarına uygun bir ortamda izleyebilir ve çevredeki yürüyüş yollarında gezintiye çıkabilirsiniz.

Kornhausbrücke: Kornhausbrücke, Bern’in tarihi ve modern yüzünü bir araya getiren etkileyici bir yapı. Şehir merkezinden Länggasse bölgesine uzanan bu köprü, Aare Nehri’nin ve çevresindeki doğanın harika manzaralarını sunuyor. Ayrıca, köprüden Bern’in panoramik manzarasını görmek de mümkün.

Helvetiaplatz: Bu meydan, Bern’in kültürel ve sosyal yaşamının bir parçası. Özellikle hafta sonları kurulan pazarlar ve çeşitli etkinlikler ile şehrin yerel atmosferini deneyimlemek isteyenler için ideal bir yer. Meydanın çevresinde birçok popüler kafe, restoran ve mağaza da bulunuyor.

Kafigturm: 13. yüzyılda inşa edilen kule, Bern’in eski şehir surlarının bir parçası. Orta Çağ’da hapishane olarak kullanılan bu yapı, günümüzde çeşitli sergi ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bern’in tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilgi çekici bir durak olabilir.

Bonus: Bern’den araç kiralayıp İsviçre Alplerini keşfedebilir ve İsviçre’nin muhteşem doğası karşısında büyülenebilirsiniz.


Bern, geleneksel İsviçre mutfağını deneyimleyebileceğiniz en iyi şehirlerden biri. Şehirdeki yerel restoranlar, kafeler ve pazarlar sayesinde Bern mutfağının lezzetlerini keşfetmek ve İsviçre’nin en sevilen yemeklerini tatmak mümkün. Özellikle peynir, çikolata ve şarap seviyorsanız, Bern seyahatiniz gastronomik anlamda da sizi mutlu edecektir. İsviçre’de denemeniz gereken yerel lezzetler şöyle:

Peynir fondü: İsviçre’nin en ünlü yemeklerinden biri olan fondü, eritilmiş peynirden yapılan ve genellikle ekmek parçalarının batırılarak yendiği bir yemek. Bern’de fondü, yerel peynirlerin kullanıldığı çeşitli versiyonlarıyla sunuluyor. Özellikle soğuk kış aylarında sıcak ve doyurucu bir yemek olarak tercih ediliyor.

Rösti: İsviçre mutfağının bir başka vazgeçilmezi olan rösti, rendelenmiş ve kızartılmış patateslerden yapılan bir yemek. Rösti kahvaltıda ya da ana yemeğin yanında servis ediliyor. Bern’de rösti genellikle sosis, yumurta veya peynirle birlikte sunuluyor.

Polenta: Karadeniz Bölgesi’nin mıhlamasına benzer bir lezzet olan polenta, mısır unu kullanılarak hazırlanıyor. Minik minik kızartılmış ekmeklerle servis ediliyor.

Berner Platte: 1798’de Fransız işgalinden sonra bir zafer yemeği olarak ortaya çıkan bu geleneksel tabak, Bern’in en ikonik yemeklerinden biri. Berner Platte tütsülenmiş çeşitli etler, domuz pastırması, sosisler, lahana turşusu ve patatesle dolu bir tabak. Bu yemek doyurucu ve zengin bir lezzet deneyimi sunuyor.

Zibelechueche: Bern’in ünlü soğan festivali Zibelemärit sırasında çok popüler olan bu tart, soğan ve krema ile yapılıyor. İnce hamur tabanı üzerinde soğanların pişirilmesiyle hazırlanan Zibelechueche, hem tatlı hem tuzlu bir lezzet.

Bärner Honiglebkuchen: Bu geleneksel tatlı, özellikle Bern’de çok popüler. Lebkuchen, zengin baharatlar ve bal ile yapılan yumuşak bir kurabiye. Çoğunlukla Noel zamanı yeniyor, ancak yıl boyunca da hemen hemen her yerde bulunabilir.

Bern’de geleneksel İsviçre yemeklerini deneyimlemek istiyorsanız; Wirtschaft zum Zähringer, Restaurant Della Casa ve Schwellenmätteli gibi mekanları tercih edebilirsiniz. İsviçre’nin kahve kültürü de oldukça gelişmiş. Kafelerde yerel tatlılar ve çikolatalar eşliğinde kahve içmek şehirde çok popüler. Özellikle Bern’in ünlü sokaklarından birinde yer alan Adriano’s Bar & Café veya Café Fédéral gibi mekanlarda keyifli vakit geçirebilirsiniz. Eğer yerel ürünleri ve taze yiyecekleri deneyimlemek istiyorsanız, Bern’in pazarlarını ziyaret edebilirsiniz. Bundesplatz’da kurulan pazarda taze sebzeler, meyveler, peynirler ve el yapımı ürünleri bulmanız mümkün. 


Refah düzeyi oldukça gelişmiş olan İsviçre, her yaştan gezginin mutlaka ziyaret etmesi gereken ülkelerden biri. Özellikle çocuklu gezginler için ise Bern inanılmaz bir şehir. Zamanın yavaş ve telaşsız aktığı bu şehirde çocuğunuzla unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Şehrin özgürlükçü yanı ve canlı gece hayatı ise çiftler, arkadaş grupları ve yalnız gezginler için oldukça cezbedici.


Önceki ve Sonraki
Haberler