Yemek yemeyi tamamıyla azaltmanın size daha cazip geleceğini tahmin edebiliyorum fakat öğünleri atlamak sadece vücudunuzun kendini korumaya almasına ve buna bağlı olarak daha az kalori yakmanıza sebep olacaktır. Hatta öğün atlamak vücudunuzdaki yağları yakmaktansa onları daha uzun süre tutmanıza bile neden olabilir. Diğer yandan, düzenli aralıklarla beslenmek metabolizmanızın en iyi şekilde çalışmasına, açlık hormonlarınızın yanı sıra kan şekerinizin ve insülin seviyelerinizin de düzenlenmesine yardımcı olur. Uyandıktan sonraki ilk bir saat içinde kahvaltınızı yapmaya ve kalan öğünlerinizi ortalama 3 saat arayla yemeye özen gösterin. Vücudunuz istikrarı sever, bu yüzden beslenme programınızın dışına çıktığınızda tekrar ve düzenlilik, dengeyi yeniden kurmanız konusunda size yardımcı olacaktır.
Aldığınız kalorilerde büyük ölçüde bir değişikliğe gitmektense, sebzelerle yapılan yemekleri öğününüzün odak noktası haline getirebilirsiniz. Yanında yağsız proteinle birlikte, sağlıklı yağları ve küçük porsiyonlarda sağlıklı ve uzun sürede sindirilen, kan şekerini dengeleyen karbonhidratları tüketebilirsiniz.
Sinirlerin ve kasların doğru bir şekilde çalışmasına ve kan basıncı ile vücudunuzun pH seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olan en önemli unsurların başında doğal bir idrar sökücü olan potasyum gelir. Daha fazla potasyum almak, sodyum fazlasını vücudunuzdan atılmasını sağlar. Ödem oluşumunun önüne geçerek şişkinliğinizin azalmasına, dolayısıyla daha hafif hissetmenize yardımcı olur. Potasyum yönünden zengin olan besinlere örnek olarak lima fasülyesi, ıspanak, brüksel lahanası, tatlı patates, domates, avokado, somon ve mantarı verebiliriz.
İşte ikinci ve üçüncü adımları birleştiren günlük beslenme programı:
Kahvaltı
Küçük ıspanak yaprakları, doğranmış mantar, domates ve pişmiş kinoa eklenerek bir yumurtanın tamamı ve üç yumurta akıyla pişirilmiş bir omlet. Bir avuç taze kişnişle lezzetlendirerek hazır olduğunda üzerine olgunlaşmış avokadonun çeyreğini dilimleyin.
Öğle Yemeği
Bir yemek kaşığı sirke ve zeytin yağı ile taze sıkılmış limon ve kurutulmuş baharatlarla lezzetlendirilmiş doğranmış yarım marul, ¼ kase ince kıyılmış kırmızı soğan ve kırmızı biber, üstüne de haşlanmış karabuğday/kinoa/mercimek ve yarım kase lor peyniri.
Akşam yemeği
Üç parça ızgara somonla birlikte yarım kâse ezilmiş ve fırında pişirilmiş tatlı patatesi bir küçük kase brüksel lahanası ve mantarla bir araya getirin. Ve bir yemek kaşığı sızma hindistan cevizi yağı/zeytinyağı ve bir miktar balkabağıyla lezzetlendirebilirsiniz.
Yavaş bir şekilde yiyin, vücudunuzun verdiği sinyallere dikkat edin ve doyduğunuzu hissettiğiniz anda henüz yemeğinizi bitirmemiş olsanız bile sofradan kalkın. Daha yavaş bir hızda yemek, daha doymuş hissetmenizi sağlayarak porsiyonlarınızı küçültecektir. Yemeğinizi yerken lokmalar arasında çatalınızı bırakın ve vücudunuzu dinleyin. Böylece vücudunuzun doymaya yaklaştığı zamanı daha rahat anlayabilir ve daha az yemiş olursunuz. Yapılan araştırmalar da bu uygulamanın zayıflamak için oldukça etkili bir yöntem olduğunu ortaya koyuyor.
Yılbaşı gecesi özellikle alkol alımınız arttıysa suyu tek içeceğiniz haline getirin ve su alımınızı artırın. Su, metabolizmanın en iyi düzeyde çalışmasını sağlar ve doğal olarak iştahınızın azalmasına yardımcı olur. Daha fazla su içmek aynı zamanda şişkinliği önlemek için vücudunuzdaki sodyum fazlasının atılmasına ve sindirim sistemine bağlı rahatsızlıkları önlemeye yardımcıdır. Günde 2-2.5 litre su içmeye özen gösterin.
Daha hafif hissetmenin bir yolu da normalden daha fazla yediğinizde vücudunuzun fazla depolananların yakılmasıdır. Bu nedenle tempolu yürüyüşten zumbaya kadar kaslarınızı harekete geçirip kalp atış hızınızı artıran etkinlikler yapmanız gerekmektedir. Ayrıca yürüyen merdivenler yerine normal merdivenleri kullanmak ya da evde kendi kendinize dans etmek gibi günlük hayatta yapacağınız küçük farklılıklar da aktivite seviyenizi artırarak yeni yılın ilk günlerinde dengeye kavuşmanızı sağlayacaktır.