Bu hafta, spor yapan genç ya da ileri yaşta herkesin yaşaması muhtemel yaralanmalarda; hem bu riskleri en aza indirmek, hem de mevcut durumları en hızlı şekilde tedavi edebilmek için neler yapılabileceğine değinmek istedim. Bu yazının amacı daha hızlı iyileşme sağlamak ve nüksetme oranını düşürmektir. Bununla beraber her türlü sakatlık ve yaralanma durumunda, ilk yapmanız gerekenin uzman bir hekime görünmek olduğunu da unutmamak gerekir.
Sporda yaşadığımız talihsiz anların nedeni sadece fizyolojik olmak zorunda değil; birçok kez psikolojik sebepler de yaralanmalara yol açabiliyor. Yorgunluk, uykusuzluk gibi faktörler özellikle dikkat etmemiz gereken önemli yaralanma nedenleri arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra enfeksiyon kaynaklı bir sorununuzun olup olmadığı da çok önemli. Ayrıca seçtiğiniz, yaptığınız spor branşına kuvvet ve denge bakımından koordinasyonunuzun yeterli olup olmadığı da göz önünde bulundurulmalı. Bu temel başlıkların tespiti ile birçok sakatlık baştan önlenebilir ve iyi bir antrenör bunların tamamını değerlendirmeye alır.
Gelelim spora başlarken yapabileceğiniz en temel hazırlığa… Isınma; bir müsabaka ya da antrenmana girebilmek için yapılan hazırlık prosedürüne verilen isimdir. Eklem ve kaslarınızı, yapacağınız aktiviteye özel olarak yeterli ve doğru şekilde mutlaka ısıtmanız gerektiğini hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Vücudunuzu spor için yeterince ısıttığınız takdirde, yaralanma riskini de önemli ölçüde azaltmış olursunuz.
Sporda en çok başımıza gelen sakatlıklar; yumuşak doku yaralanmaları, eklem yaralanmaları, kemik yaralanmaları ve tendon yaralanmalarıdır. Her türlü sakatlanma anında, bir uzman gelene kadar beklemek en iyisi olacaktır. Bu, kesin tavsiyemiz olmakla birlikte, bazı sakatlıklar için yapılabilecek ilk müdahaleler de vardır. Aşağıda bu müdahaleler konusunda vereceğim tavsiyeler, yalnız ve mecbur olduğunuz durumlarda bir fikriniz olması içindir.